Kriyoterapi, dermatolojik hastalıklar için uzun zamandır kullanılan bir tedavi yöntemidir. Çoğunlukla likit nitrojenin kullanıldığı tedavide, soğuk hava hasta bölgeye uygulanarak, sorunlu hücrelerin dondurulması amaçlanır.
Kriyoterapi tedavisi için öncelikle doğru tanının konması önemlidir. Doğru tanı konduktan sonra, hastanın durumuna göre en uygun kriyoterapi uygulaması seçilmelidir. Kriyoterapi uygulamalarının hemen hepsi benzer bir prosedürle tamamlanmasına karşın uygulamada ve kullanılan malzemelerde farklılıklar olabilir.
Hangi hastalıklarda kriyoterapi uygulanabilir?
Birçok cilt hastalığı için kriyoterapi uygulamaları olumlu sonuç sağlar.
- Siğiller: Siğiller, virüslerin deride yol açtığı hasarlar sonucu meydana gelebilir. Bu virüsler bulaşı olabilir bu nedenle tedavi büyük önem arz eder. İlgili bölgeye uygulanması ve hasarlı hücrelerin dondurulması ile siğillerin oluşumunun azaldığı ve yok olduğu görülür.
- Et Benleri: Et benler, deri üzerinde oluşan, koyu renkli, yuvarlak, kıvrımlı yapılardır. Yaşa, kiloya, çevresel ve genetik koşullara göre oluşabilirler. Zararsızdırlar. Çoğunlukla kozmetik şikâyetlerle tedavi edilirler. Kriyoterapi uygulaması ile 2-3 seans aralığında tedavi edilebilmektedir. Tedaviden sonra uygulamanın yapıldığı bölgede yan etkiler beklenmez.
- Rahim Ağzı Yaraları: Rahim ağzındaki küçük yaralar kriyoterapi ile tedavi edilebilir. Daha büyük yaralar için bu tedavi uygulanmaz. Tedavi birkaç seansta tamamlanır. Kimi durumlarda kısa süreli karın ağrılarına sebep olabildiği için uygulamadan sonra ağrı kesici alınması önerilebilir.
Tedaviden sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Kriyoterapi çoğunlukla 2-3 seans, kimi durumlarda 5 seans sürebilir. Sonraki seansa başlamadan önce iki hafta beklenmesi önerilir. Uygulamanın yapıldığı bölge günde 3 defa sabunlu su ile yıkanmalıdır. Tedavi edilen yara kabuk bağladığında oluşan sert kısım, deriye çok yakınsa, antibiyotikli merhem kullanılabilir.
Kriyoterapinin Geleceği
Kriyoterapi bazı uzmanlar tarafından, basit cilt kanserlerinin tedavisinde de kullanılmaktadır. Ancak hastalığın tekrar ortaya çıkma ihtimali yüksek olduğu için kontrollerin sık ve kapsamlı yapılaması gerekir. Tedavide uygulanan tekniklerin gelişmesi ve gelecekte görülebilecek teknolojik ilerlemeler sayesinde, kanser hastaları için etkili bir tedavi halini alabilir.