Lifemed Tıp Merkezi Göğüs Cerrahisi Prof. Dr. Bülent ARMAN “Akciğer hastalıkları Türkiye’de kalp-damar hastalıklarından bile ön planda yer almaktadır. Sigara içimi olduğu müddetçe, akciğer hastalıklarının bizim ülkemizde bitmesine de, azalmasınada imkan yok”

Lifemed Tıp Merkezi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent ARMAN, göğüs cerrahisinin alanına akciğerler, akciğere giren ve çıkan damarlar ile akciğer zarının girdiğini belirterek, “Akciğer hastalıkları Türkiye’de kap-damar hastalıklarından bile ön planda yer almatadır” Dedi. Bunun en büyük nedeninin sigara tüketimi olduğunu vurgulayan Arman, “Akciğerin hava yolları, hava kesecikleri var. İçtiğimiz sigaranın dumanı, nikotini, zehirli gazları, akciğer hava yollarını daraltarak, bitimindeki hava keseciklerini tıkayarak darlık oluşturuyor. Biz buna bronşit diyoruz. Eğer uzarsa kronik bronşit, yeni oluşuyorsa akut bronşit adını veriyoruz” diye konuştu.

Göğüs Cerrahisi Nedir?

Göğüs cerrahisi, Türkiye’de oldukça yeri olan ve diğer cerrahi branşlar içerisinde de hasta bulma bakımından sıkıntısı olmayan bir bölümdür. Son 10-15 yıl içerisinde de bu branşa talebin artmasından dolayı, göğüs cerrahisine müracat eden doktorların sayısı da arttı. Şu an Türkiye’de aşağı yukarı 400’e yakın göğüs cerrahisi bulunmaktadır. Bundan 15-20 sene önce göğüs cerrahları sadece büyük şehir merkezlerinde bulunurdu. Ama üniversitelerin birçok yerde açılmasından, eğitim hastanelerinin çoğalmasından, göğüs cerrahisine talebin artmasından dolayı, ülkemizde göğüs cerrahisi sayısı da artış göstermeye başlamıştır.

Akciğer Hastalıkları Ülkemizde Nerdeyse Kalp-Damar Hastalıklarından Bile Ön Planda Yer Almaya Başladı.

Ülkemizde akciğer hastalıklarının artmaması için hiçbir neden yok. Çünkü ilk başta muazzam bir çevre kirliliği var, ikincisi muazzam bir sigara tüketimi var (Bu 10 yıl içerisinde genç popülasyonda sigara içme patlaması var) Bunun nedenleri arasında gerek ekonomik ve gerek sosyal şartlar, gerek kendini ispatlama dürtüsü, gerek aile yapısı, gerek eğitim eksikliği, vb.. durumlar gösterilebilir. Siagara içme yaşı ilkokula inmiş bulunmaktadır. Bunun için aile, okul, sosyal çevre gerekli önlemleri almıyorsa, bu millet bu sigarayı içecektir. Sigarayı içtiği müddetçe de akciğerleri hasta olacaktır.

Uygulamaya koyulan yasanın da çok fazla etkisi olacağına inamıyorum. Kanun, önce milletin kafasında olmak zorunda. Bizim halkımızın beyin yapısı-kim olursa olsun, ister okumuş ister okumamış olsun-hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü sigara konusunda ciddi bir eğitimsizlik söz konusudur. Bunun eğitimi daha çocukken ailede başlar. Bir çocuk anne ve babasında sigara gördüğü müddetçe, buarada eğitim söz konusu olamaz. Anne ve babaya hiçbir şekilde çocuklarının yanında sigara içmemeyi öğretmemiz gerekir. Diyelim ki aile sigara içmiyor! Bu çocuk 6-7 yaşında okula başlayacak.

Eğer öğretmeninde sigara görüyorsa, bu da onun için bir tehlikedir. Anne-babadan sonra en çok örnek alınan kişi öğretmendir. Hadi bunu da olumlu atlattı diyelim, üçüncü kademe toplum gelmektedir. Çocuk sokakta, mahalle aralarında, vb.. yerlerde bu anlamda birçok olumsuz örnekle karşılaşmaktadır. İşte Türk toplumu öncelikle bunları halletmelidir.

O Zaman Akciğer Hastalıklarını Direk Sigaraya Bağlayabilir miyiz?

Sigaraya bağlamamız mümkün değildir. Bir insanın akciğerinde rahatsızlık varsa ve o kişi sigara içiyorsa, tabi ki sigara en önemli hazırlayıcı sebeptir. Peki, sigara ne yapıyor? Sigaranın vücutta tahribat yapmasına neden olan 3 fenomen vardır; erken yaşta sigaraya başlanması, fazla miktarda alınması ve uzun miktarda alınması gibi. Eğer bir kişide bu üç fenomen varsa, başına mutlaka sigarayla ilgili bir bela gelecektir. Ya damarları tıkanacaktır, ya da herhangi bir yerinde kanser çıkacaktır. En basitinden neler olacak: gastrit, sistit, bronşit olacak.

Kronik Bronşitin, Akciğer Kanserinin En Önemli Sebeplerinden Birisi Olduğu Gerçeği Söz Konusu mu?

Kronik bronşitten anladığımız şudur; hava yollarının yapısının bozulmasıdır. Böylelikle hava keseciklerinin çoğu iptal oluyor, bu şekilde hem akciğerin hava alması vermesi aksıyor, hem de hava yolları daraldığı için hastanın nefes alması ve pis havayı da vermesi zorlaşıyor. O zaman solunum fonksiyonları bozuluyor. Solunum fonksiyonları, kalp fonksiyonlarıyla beraberdir. Nefesle ilgili sorunlar başladığı zaman, kalp ile ilgili yüklenmelerde oluyor. Kronik bronşit, akciğer kanserinin en önemli hazırlayıcısıdır. Kanserin bir oluşma zamanı var. Her sigara içen hemen pat diye kanser olmuyor, seneler geçmesi gerekiyor. Kanserin kimde, ne zaman, nasıl başlayacağı bilinmiyor.

Peki, Bunun Belirtileri Nelerdir?

İlk belirtimiz öksürüktür. Daha sonra sırt ağrısı, nefes darlığı, balgam çıkartmak ve balgamdan kan gelmesi gibi belirtiler görülmektedir. Ama bu belirtiler sadece akciğer kanserinde değil; akciğer vereminde, kronik bronşitte, zattürede de görülmektedir. Demek ki bu belirtiler sadece akciğer kanseri belirtilerini değil, akciğer hastalıklarıyla ilgili rahatsızlıkları da göstermektedir.

Akciğer Veremi (Tüberküloz) Hastalığı da Sigaranın Etkisiyle Oluşan Bir Rahatsızlıktır Diyebilir miyiz?

Türkiye’de akciğer veremi (tüberküloz) hep artış göstermiştir. Tüberkülozun da büyük oranda sigarayla bağlantısı vardır ama aynı zamanda sosyo-ekonomik koşullarla da ilgilidir. Bunların dışında stres, beslenme, yaşama koşulları da etkendir. Kanserde bilmiyoruz ama akciğer vereminde, vücut direnci düştüğü anda tüberküloz mikrobu gelir ve vucuda yerleşir. Şu anda bu odada bile bu mikrop bulunuyor. Ama vücut direncimiz iyi olduğu müddetçe bize tüberküloz geçmez. Ama mesla siz sigara içiyor olsanız, vücut direnciniz düşük olduğu bir anda tüberküloz mikrobu gelir size yerleşir. O yüzden bizim ülkemizde tüberküloz hastasının azalmasına imkan yoktur. Çünkü çevre kirliliği, sigara, stres, sosyo-ekonomik durumlar, beslenme bozukluğu söz konusudur. Tüberkülozdan ölen yüzlerce insan var. Halbuki ileri ülkelerde tüberkülozdan ölen olmadığı gibi hasta sayısı da çok azalmıştır.

Türkiye’de Patlama Derecesinde Olan Bir Diğer Hastalıkta Akciğer Zarı Kanseri ve Akciğer Zarı Veremi.

Akciğerdeki hastalıklar neyse, bunlarda aynı hastalıklardır. Akciğer zarı veremi, verem hastalığı çok olduğu için olmaktadır. Akciğer veremi ne kadar çoksa, akciğer zarı veremide bir o kadar çoktur. Yalnız akciğer zarı kanserinin (mezotelyoma) belli yöresel özellikleri vardır. Bunun sigarayla ilşkisi yoktur. Mesela maden işçilerinde, asbestle, nükleer atıklarla temas edenlerde, killi-topraklı evlerde yaşayanlarda ortaya çıkmaktadır. Asbest maddeleri, kan ya da solunum yoluyla girip, akciğer zarına saplanıp, oarada tahrişinden dolayı akciğer zarı kanseri meydana gelmektedir.

Ülkemizde de hiç az değildir. Bir kimsede akciğer zarında su toplanıyorsa, mutlaka göğüs cerrahlarına gözüksün. Göğüs cerrahları akciğer zarından su ve parça alsınlar, erken safhada tahlil yapsınlar, akciğer zarıyla ilgili iltihap mı, verem mi veya kanser mi ortaya çıksın. Akciğerde nodül varsa mutlaka takip edilmeli, eğer nodül birkaç ay içerisinde büyüyorsa mutlaka çıkarılıp tahlil edilmelidir.