Kadıköy Lifemed Tıp Merkezi
ONLINE GÖRÜŞME
Whatsapp

Hepatit B Nedir?


Hepatit B bir DNA virüsü olup karaciğerde hepatit denilen sarılık, halsizlik, kaşıntı, karaciğer enzimlerinde yükselme ve bazı durumlarda karaciğer yetmezliğine kadar giden bir tabloyu oluşturan bir virusdür.  1970’li yıllarda ilk defa Dr. Baruch Blumberg tarafından keşfedilmiştir. Dr. Blumberg bu keşfi ile 1976 yılında Nobel Tıp ödülünü kazanmıştır.

Hepatit B virüsü nasıl geçerek hastalık oluşturur?

Hepatit B virüsü kan, kan ürünleri ve vücut sıvıları ile geçebilir. En sık geçiş şekli doğum esnasında Hepatit B virüsünü taşıyan anneden bebeğe bulaşma ile olmaktadır. Ayrıca, erken çocukluk çağlarında bulaşması ile daha sık oranda kronikleşebilir. Erişkin yaş grubunda yine kan ürünlerinden, korumasız cinsel ilişki yoluyla, uyuşturucu kullanımında ortak enjeksiyon iğnelerini kullanımı ile,  ortak tırnak makasları, pedikür aletleri, traş bıçakları gibi kan ile teması olabilecek aletlerin ortak kullanımı, iyi sterilize edilmemiş cerrahi aletler veya diş tedavi aletleri ile vücuda geçiş yapabilir.

Hepatit B Nedir

Hepatit B Virusunun Bulaşmasından Sonra Neler Olur?

Hepatit B virusunun bulaşması sonrasında bir çoğalma dönemi vardır, bu 1-2 ay kadar sürebilir. Bundan sonra kişide akut karaciğer iltihabı (Akut Hepatit) dediğimiz klinik tabloyu oluşturur. Bu tabloda öncelikle halsizlik, yorgunluk, bulantı gibi genel yakınmalar olur, sonraki günlerde göz aklarında ve tüm vücutta sarılık ve kaşıntı tablosu oluşur. Sarılık tablosu birkaç hafta bazen 1-2 ay kadar sürebilir.

Hastaların çoğunda hastalık dinlenme ve destek tedavileri ile iyileşir ancak küçük bir grubunda şiddetli hepatit ve karaciğer yetmezliği tablosu oluşturabilir. Bu kişilerde karaciğer nakline kadar gidebilecek süreçler oluşturabilir. Hastaların bir kısmında ise bu hepatit tablosu çok hafif geçer sarılık belirgin olmaz ve hasta hepatit olduğunun farkına varılmadan, bir üst solunum yolu enfeksiyonu sanılarak tabloyu geçirebilir.

Vücudun kendi bağışıklık sisitemi yeterli olan erişkinlerin çoğunda vücut virüsü yenerek doğal bağışıklığı oluşturur, yani vücutta etkin antikorlar oluşur. Ancak hastaların bir kısmında, yeni doğan bebeklerde ve çocukların ise önemli bir kısmında enfeksiyon kronik bir hal alarak kronik hepatit dediğimiz tabloyu oluşturur.

Kronik Hepatit B Nedir?

Kronik hepatit B akut gelişen tabloda şikayetlerin geçmiş olmasına rağmen vücutta doğal bağışıklığın oluşmaması, yani hastanın virüsü kanda taşımaya devam etmesi durumudur. Kronik hepatit B hastalığında çoğunlukla hastada belirgin bir şikayet olmaz, daha çok sık halsizlik veya yorgunluk gibi yakınmalar vardır, bazen de tekrarlayan sarılık atakları olabilir, karaciğerde ise Hepatit B virüsünün oluşturduğu kronik enfeksiyon yıllar içinde devam ederek karaciğerde kronik bir iltihap oluşturur.

Yıllar süren bu kronik iltihap yani hepatit sürecinde karaciğerde siroz ve ileri dönemlerde karaciğer yetmezliği tablosu gelişebilir. Siroza bağlı komplikasyonlar ayrıca karaciğer kanseri gelişmesi de önemli bir risk oluşturmaktadır. Hastaların bir kısmında ise virüs kanda çok az miktarda bulunmaktadır, bir nevi uyumaktadır, ancak kişinin bağışıklığının azaldığı kemoterapi, ilaç kullanımı, kanser hastalığı gibi durumlarda virusun aktifleşerek hastalık oluşturmaya başladığı görülebilir. Bazen ciddi karaciğer yetmezliği tablosu da görülebilir.

Hepatit B Nedir

Hepatit B Tedavi Edilebilir mi?

Öncelikle korunma önemlidir. Korunma konusunda en önemli silahımız aşılamadır. Herkes eğer doğal bağışıklığı yani Anti-HBs antikorları yoksa ve virüsü taşımıyorsa  aşı olabilir, aile sağlı merkezlerinde veya sağlık kuruluşlarında önce testleri yapıldıktan sonra aşılanabilir. Tüm yenidoğan bebekler ve okul çağındaki çocuklar aşılanmalıdır, devletimiz tarafından aşılama işlemleri yapılmaktadır. Bunu dışında ise kan ürünleri verilmeden önce Hepatit B virusunun araştırılması, cerrahi aletlerin ve diş tedavisi aletlerinin iyi sterilizasyonu, korunmalı cinsel ilişki, ortak iğnelerin kullanılmaması gibi yöntemler korunma için gereklidir.

Akut hepatit B için çoğunlukla semptomatik tedavi yeterlidir, yukarda da belirttiğimiz gibi çoğunlukla vücudun bağışıklık sistemi tarafından virüs ortadan kaldırılmaktadır. Eğer hastada kronik hepatit B tablosu gelişmişse ve virüs kanda çok miktarda bulunuyorsa hastanın durumuna göre verilen ağızdan bazı ilaçlar ya da İnterferon dediğimiz enjeksiyon tedavileri vardır. İnterferon tedavisi daha genç hastalara uygulanmaktadır, bir yıllık bir tedavi sürecidir. Ancak etkinlik çok fazla (%10-20) değildir.

Ağızdan anti-viral ilaçlar oldukça etkilidir ancak uzun süre kullanılmaları gerekmektedir. Karaciğerinde belirgin iltihabı durumu olmayan ancak virüsün kronik bulunduğu bir grupta ise hastaların düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir. Hepatit B’nin kronik bulunduğu durumlarda bir diğer risk de karaciğer kanseridir, bu nedenle tüm kronik hepatit B hastaları düzenli aralıklarla, karaciğer ultrasonografisi ve kan testleri ile izlenmeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak Hepatit b öncelikle korunması gereken ve aşı yapılarak etkil korunmanın sağlandığı, ancak virüsün kronik bulunduğu ve karaciğerde iltihap yaptığı durumlarda ise tedavisi olan bir hastalıktır.

Detaylı bilgi için randevu alabilir veya 444 54 33 çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Dilerseniz iletişim için; 

Bilgilendirme amaçlıdır.