İnme geçiren kişilerde mevcut risk faktörlerinin kontrol altında tutulması tekrarlayıcı inmelerden korunmak için önemlidir. Buna ‘ikincil korunma’ denir. Risk faktörlerinin düzenlenmesinin yanı sıra, inme nedenlerinin de araştırılması ve nedene yönelik tedavilerin yapılması gerekir. Genellikle inme geçirdikten sonraki ilk birkaç günde bu araştırmalar yapılır. Boyun damarlarını incelemek amacıyla doppler ultrasonografi ve kalp kaynaklı nedenleri araştırmak için de ekokardiyografi, yapılması gereken diğer inceleme yöntemleridir. Elli yaş altında inme geçiren hastalara ayrıca özel bazı kan tetkikleri de yapılabilir. Tüm nedenler araştırılsa da tıkayıcı inme geçiren hastaların ortalama %30’unda inme nedeni bulunamaz.
Tedavide çeşitli kan sulandırıcı ilaçlar kullanılır. Temel yaklaşım nedene yönelik tedavidir. Eğer hastada ‘atriyal fibrilasyon’ gibi bir ritim bozukluğu veya geçirilmiş kalp kapak ameliyatı varsa bazı özel kan sulandırıcılar kullanılır. Eğer, inmeden, şah damarında ileri darlığa yol açan bir plak sorumlu tutuluyorsa, bu damarın cerrahi yolla veya stent ile açılması önerilir. Sonuç olarak tedavi ve yaklaşım hastadan hastaya değişir.
İnme bulguları düzelir mi?
İnme bulgularının ağırlığı, etkilenen beyin bölgesindeki hasarın yeri, büyüklüğü ve şiddetine bağlı olarak değişir. Bazı hastalarda bulgular günler haftalar içinde düzelirken, hasar ağırsa bu durum, aylar sürebilir. İnme bulguları geliştikten itibaren bir yılda bu bulgular kısmen veya tamamen düzelme gösterebilir ancak bir yıldan sonra, var olan bulgularda genellikle bir düzelme beklenmez.
İnmenin tekrarlamasını önlemek için nelere dikkat edilmeli?
Bir kez inme geçiren bir insanın sonraki yıllarda yeni inme atakları geçirme riski normal popülasyona göre yüksektir. Tekrarlayıcı inmelerden korunmak için,
- Yaşam tarzında değişiklik yapmak (sigarayı bırakmak, kilo vermek, tuz ve yağ kısıtlamak, egzersiz yapmak),
- Varsa hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi gibi risk faktörlerini doktor kontrolünde tedavi etmek ve düzenli takiplerini yaptırmak,
- Doktor önerisiyle, ömür boyu düzenli bir şekilde, pıhtılaşmayı önleyici ilaçları (aspirin, dipyridamole, klopidogrel) kullanmak,
- Tedavide kan sulandırıcı ilaç olarak oral antikoagülan grubu ilaçlar verildiyse, bu ilaçların güvenli kullanımı için gerekli laboratuvar tetkiklerini, doktorun önerdiği sıklıkta yaptırmak gerekir.
Bu sürede karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir? Nasıl önlem alınır?
Hasta inme geçirdiği ilk günlerden itibaren fizik tedavi programına alınır. Felçli ekstremitelerin durumuna göre pasif ve aktif fizik hareketler uygulanır, aksi halde bu ekstremitelerde, hareketsizliğe bağlı olarak, eklem yerlerinde kontraktürler oluşur ve bu da hastada şiddetli ağrılara neden olur. Ayrıca kullanmamaya bağlı olarak kaslarda incelmeler görülür. Bu nedenle hastanede yatarken başlayan fizik tedavi programı hasta eve çıktıktan sonra da düzenli olarak sürdürülmelidir. Her şeyden önce hastanın iyileşeceğine inanması ve bu tedaviye aktif katılımı, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyecektir.
İnme geçiren hastaların önemli bir bölümünde (%50-65) yutma güçlüğü görülebilir. Bu durumda yetersiz beslenme, besinlerin akciğere kaçarak enfeksiyona yol açması gibi sorunlar çıkabilir. Genellikle yutma bozukluğu ilk haftalarda düzelir. Yutma yeterli veya güvenli değilse ilk zamanlar beslenme burundan mideye yerleştirilen tüp aracılığı ile yapılır. Bu dönemde hazır mamalar veya evde ezilip sulandırılarak hazırlanan gıdalar kalori hesabı yapılarak verilebilir. Tüp gereği olacak kadar ağır yutma bozukluğu olmayan hastalarda da beslenme çok dikkatli yapılmalı, katı gıdaları yutamıyorsa gene ezilerek ve ufak lokmalar halinde verilmelidir. Hasta oturamıyorsa asla yatar pozisyonda beslenmemeli, sırtı dik pozisyona gelinceye kadar desteklenmelidir.
Özellikle yatağa bağımlı hastalarda yatak yaraları gelişebilir. Bu nedenle bu hastaların mobilize oluncaya kadar havalı yataklarda yatırılması ve sık sık çevrilmesi gerekir. Aksi takdirde yatak yaraları gelişerek yara yerinde oluşan infeksiyon hastanın durumunu ağırlaştırarak kaybedilmesine neden olabilir.
İnme geçiren hastaların, hastaneden çıktıktan sonra düzenli bir şekilde izlenmesi gerekir. Bu, risk faktörlerinin ve hastalık nedeniyle ortaya çıkabilecek komplikasyonların takibi ve gerektiğinde ilaçların yeniden düzenlenmesi için gereklidir. İnme geçiren hastaların izleminde nöroloji, dahiliye, kardiyoloji ve fizik tedavi doktorları arasında koordine bir çalışma yürütülmesi önemlidir.